Salı, Kasım 30, 2010

chona'nın işyeri

Kimse onu işyerine götürmüyormuş, taa geçen uzak dün babasının işyerine gitmiş
annesininkine bebekken gitmiş (!)
Sadece Chona'nın işyerine gidebiliyormuş,
bi tek çok Chona onu işyerine götürüyormuş!

(Chona bakıcısı, işyeri evimiz :))

Pazartesi, Kasım 29, 2010

monster


hani annemin şu yazısında bahsettiği canavarlar var ya,
hani benim çizdiklerim
işte onlardan birini diktik biz annemle haftasonu
öyle sevdim ki her dışarı çıkışımızda yanıma aldım, gece de beraber uyuduk
ne büyük bir kalbi var canavarımın gördünüz mü?

Cuma, Kasım 26, 2010

emekçiye haksızlık!

annem blogunda bizim beraber yaptığımız kitaplığı yazmıştı
belki okumuşsunuzdur; okumadıysanız tık!
güya ben sadece kitaplarımı yerleştirmişim
resmen emekçiye haksızlık
ben o kitaplığı santim santim boyadım oysaki :(

Çarşamba, Kasım 24, 2010

Pazartesi, Kasım 22, 2010

bayram tatili -1 yedigöller










sonbaharda yedigöllerin tam zamanıydı.

Not: Çakıl'ın fotoğraflardaki pantalonu annesi tarafından dikilmiştir :))

Perşembe, Kasım 11, 2010

büyümenin tanımını veriyorum

Çakıl: Çok büyümendim ben di mi anne, çok büyümek istiyorum ben.
Anne: Büyümek nedir sence Çakıl?
Çakıl: Büyümek; kendiliğinden ayakta dururken insanların saçlarının üstünü görebilmektir.
....

Pazartesi, Kasım 08, 2010

belgrad ormanı / sincaplarla dans

ağaçlarda sincaplar var, her yerde meşe palamutları var
hani şu benim neşe palamudu dediklerimden
bazısı doğal bazısı babam tarafından yapılmış :) dalların oluşturduğu geçitlerden geçtim

dallardan küçük çatılar yapmaya çalıştım, gölgemle dans ettim

parmağımı ıslatıp rüzgarın yönünü belirlemeyi öğrendim

yoruldum dinlendim
ben bu pazar;
belgrad ormanındaki renk paletinin koynunda eğlendim

Perşembe, Kasım 04, 2010

aynayı görmek istiyorum

ayna kendini göstermez.
siz şimdi bakınca bizi görüyorsunuz
biz de kendimizi gördük
ama Çakıl "ayna"yı görmek istedi.
Ayna görünmez ama biliyorsunuz; kendisi, aslı sırdır aynanın. bilinmez, görülmez...
onda görülebilecek olan, aynanın kendisi dışındaki her şeydir.
tabi bu açıklama Çakıl'a öyle anlamsız geldi ki, beceriksiz ebeveyn olarak çareyi konuyu dağıtmakta buldum ve aynada kendi fotoğraflarımızı çekmeye başladık.
Tekrar sorarsa nasıl açıklarım hala bilemiyorum,
4 yaşında bir çocukla derin felsefik tartışmalara savrulmak üzereyim :)

Pazartesi, Kasım 01, 2010

mutlu yıllar çakıl!





Yıllar geçiyor... Çakıl artık 06.40'ta uyumuyor ...

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin