Cuma, Aralık 30, 2011

Pazar, Aralık 11, 2011

haberler

buraya yeterince uğramayınca inanın biz de çok üzülüyoruz
bi dolu güzel şey oluyor
yazamadıkça eskiyor haberler
anneannem burdaydı mesela,
yaklaşık 2 hafta beraberdik 
anneannemden martıları ve denizi sonsuz sevmeyi, gözlerini büyüte büyüte denizi izlemeyi öğrendim. 
sevdiklerim, sevenlerim gelenler gidenler 
mutlu haberler, ayrılışlar, aile saadetleri yaşadık. 
haberlerin en güzelini paylaşayım, içimde tutamam 
benim ikiz kardeşlerim olacak, hem de tek yumurta ikizi!
anne babalarımız ayrı da olsa biz kardeş olacağız 
nasıl bir heyecan ve mutluluk,
yazı beklemek zorunda olmak işin sıkıcı yanı...  
  

sew penguin!


benim küçük penguenim!
ben çok istedim, annem de dikti
şimdi kucak kucağa yaşıyoruz :)

Pazartesi, Kasım 21, 2011

yıllar yılların ardından

biliyorsunuz ben her yıl 06.40'da çakıl'ın fotoğrafını çekerim
bu yıl bilgisayarım çökük olduğu için bunca zaman bekledim yine çerçeveler süsler yayınlarım diye ama malesef mümkün olmadı, bu senenin fotoğrafı fazlasıyla yalın.
mutlu yıllar çakıl!





31.12.2011 Saat: 06.40/07.00

Çarşamba, Kasım 02, 2011

peace!


mutlu 5 !!!


işte ben artık 5 oldumm!!!!

orman perisinin evi



bu da orman perisinin evi!
tam hayalimdeki gibi oldu :)

party 1

ilk kutlamayı ailemizle yaptık,
gelebilenler geldi, ankaradakiler gelemedi :(
gelenlerle eğlendik, gelemeyenlerle sözleştik.
doğumgünü dediğin bir kaç ay kutlanır di mi?

orman perisi


tam istediğim gibi bir orman perisi oldum,
bu kıyafeti anneme diktirdim
illa da etekleri yere değecek diye tutturdum
sonuçtan çok memnunum bakın :)

Salı, Ekim 25, 2011

Perşembe, Ekim 20, 2011

iyi ki doğdun!

uyurken bile birbirimizin elini bırakmayalım, olur mu?

Çarşamba, Ekim 05, 2011

yumurtanı ye!


Çakıl ve Anne kukla tiyatrosu yapıyorlar, Çakıl elindeki tavuğu, Anne ise şımarık ve geveze bir kamplumbağayı seslendiriyor, ayrıca bir tavşan bir de köpek var:

Anne (kaplumbağa) : Tavuuuk, tavuk bize yumurtlamayı öğret, hadi bize yumurtlamayı öğret hadi hadi!
Çakıl (tavuk): tamam öğreteyim ama tavşan ve köpekler yumurtlamaz onlar çıksın oyundan.
Tavşan ve köpek kenara ayrılır.
Çakıl (tavuk): Şimdi beni takip et kaplumbaga ve yaptığımı yap
Anne (kaplumbağa) : Tamam, hadi öğret hadi hadi hadi.
Çakıl (tavuk): Önce etrafta biraz dolaşacaksın biraz yürüyüş yapacaksın, sonra bi yer bulup gaganla böyle yeri tıktıklayacaksın 

Anne (kaplumbağa) : benim gagam yok, kafamla yapsam olur mu?
Çakıl (tavuk): Olur olur, sonra aynı yeri ayaklarınla böyle tekmeleyip üstünde dans edeceksin

Anne (kaplumbağa) : Ooo, süper benim 4 ayağım var acayip dans ederim, zıplarım.
Çakıl (tavuk): Şimdi orası yumuşak oldu, oraya oturacaksın. 

Anne (kaplumbağa) : Oturdum
Çakıl (tavuk): Tamam şimdi yumurtanı yut!

Anne (kaplumbağa) : nasıl yani?
Çakıl (tavuk): Önce yumurtayı yutacaksın sonra çıkaracaksın, buna yumurtlamak denir!
:)))))))))))))))))))))

Pazartesi, Ekim 03, 2011

rüşvetin belgesi



Çakıl baleye başladı.
İki haftadır bu bale meselesi evimizde olay oldu.
Geçen haftaki derslerin hiç birine girmedi, kapılarda ağladı
utandı çekindi istemiyorum dedi, tepindi
istemezse istemesin aslında çok da umurumda değil baleye gitmiş gitmemiş
ama görüyorumki istiyor, ordaki çocukları izliyor ama utanıyor
bu nedenle bildiğimiz tüm yöntemleri denedik
rüşvet, ödül, motive edici gazlama cümleleri
nihayet dün derse katıldı
manasız bir şekilde konuyu büyümeye bağladığımız için söz verdiğimiz gibi (rüşvet) aynı akşam 5 yaş doğumgününü kutladık kendimizce
büyüdü çünkü, baleye gitmek büyümek demek :P

yazdan kalma günler



bitti bitiyor bu güneşler, tadını çıkarın ...

Perşembe, Eylül 29, 2011

çakıldan beslenme üzerine karmaşık bir vaaz


Anne; Çakıl'cım ne yediniz bugün öğlen okulda?
Çakıl: Sadece pilav yedim ben, yoğurdumu da bitirmedim
Anne: Ama Çakıl dün konuştuk bunu, önce sebze ya da et yemeğini yiyeceksin sonra pilavını yiyeceksin diye
Çakıl: Pilavı koymuşlardı, sebzeye baktım çok koymuşlardı bana o kadarı çok, yiyemem o kadar hem içinde patlıcan vardı, ben patlıcanı seviyorum bütün sebzeleri seviyorum da yemem. ben pilavımı yedim onu da çok koymuşlardı suyumu da içtim ama ekmek yemedim çünkü pilavla makarna da ekmektir sonra da karnım kocaman şişti ama çok kocaman şişti, canavar gibi oldum. ama canavar diye bi şey yoktur.

Çarşamba, Eylül 28, 2011

bu da bitti



bu tatil de böylece bitti, gitti...

sallanmalı turllamalar


orman perisi





Pazar sabah erkenden kalkıp orman yürüyüşü yaptık
bu sefer ormanların içlerine girip olmayan patikalardan tırmandık
taşıyıcılık burda pek mümkün olmadığından bu gezintimiz daha kısa sürdü.


göl kenarı dinlencesi



yürüyüşün son noktası bu gölün kenarıydı.
onca yürüdükten sonra bu dinlence iyi geldi. 
Aslında fotoğraflara bakarsanız yorulanın taşıyıcılar olduğunu benim hala nasıl cin cin baktığımı görebilirsiniz :) 

sarı çiçek yaylası





Sarıalan'a ilkbaharda giderseniz bu gördüğünüz alanın, dağların eteklerinin tamamının minik sarı yayla çiçekleriyle kaplı olduğunu görürsünüz
Her yer sarı çiçeklerle kaplandığından yaylaya sarıalan demişler. 

atla gel!



LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin