Pazartesi, Şubat 23, 2009

yeçeeeel


bu şamşırık çakıl benim ve yeçeeel yemeyi çoook seviyorum çoook....
babaanne burdan sana sesleniyorum,
bana reçel yapıyor musun, yoksa gittin unuttun mu beni oralarda
ayva zamanıymış diyorlar, ayva reçelini çok severim ben....

sinema keyfi



annemle başbaşa cizgi sinema izleyip patlamış mısır yedik
ikisini de çok sevdim
sanırım mısırı en çok sevdim :)))



game


en son babamla atari oynayarak final yaptım :)

ışıklı tablo


bu ışıklı hayvanlar alemi tablosunun önünde epey vakit geçirdim
her birine tek tek dokunup renklerini isimlerini söylemeye çalıştım
hayli kalabalıktı :)

tam bana göre




her şey tam bana göre düşünülmüştü


koltuklar mesela çok alçaktı


kendim pıt diye çıkıp oturabildim

mohini'nin kocca fili


size çok şirin görünüyor muhtemelen
ama o kadar büyüktü ki ben bu filden korktum :(


kandıramazsın beni


annem beni bu oyuncak keklerle kandırmaya çalıştı ama hiç kanar mıyım
kandıramazsın beni
mis gibi gerçek havuçlu keki yutttuuum :)

masal tiyatrosu


her yeri iyice gezip öğrenince bir masal tiyatrosuna girdik
her zamanki gibi önce uzaktan izledim
uzaktan sahneye bakan bu görüntüyle bütün öyküyü tamamlayabilirdik
ama sonra benbir açılım gösterip en öne indim
öyküyü pek anlamadım müzikleri sevdim
sonra alkış senkronizasyonunu da pek tutturamadım :(
herkes alkışladıktan sonra alkışlanacağını anladım
her seferinde alkış bittikten sonra bir tek ben alkışlayıp "aferin çakıl" dedim
salonda sesim yankılandı, herkesi çok güldürdüm.

atölyeler


burası atölyelerin olduğu kat
birbirinden farklı pek çok atölye var
burada müzik, resim, oyun, spor başlıklı pek çok aktiviteye katılınabiliyor
ben ilk gün olduğu için önceliği etrafı incelemeye verdim, ortadaki bu şirin zürafa bana atölyelerden cazip geldi

fillerin kuyruğunda


duvardaki bu resim çok ilgimi çekti, takıldım peşlerine :)

mohini


Cumartesi günü annem ve babamla birlikte Mohini'ye gittik.
Mohini her şeyin çocuklar için olduğpu bir alışveriş/eğlence/aktivite merkezi
İlk pozum bir kangurunun cebinden :)

hadi gidiyoruuuzzz


bu sefer çok eğlenceli bir yere gidiyoruz

Cuma, Şubat 20, 2009

olayı çözdüm :)


en azından büyük (!) kısmını :)))

Çarşamba, Şubat 18, 2009

hep yeniden kazanmak


yasamin, birseyleri yitirmenin sureci olacak - sonradan da, bu yitirdiklerini aslinda yitirmemis oldugunu ogrenmenin sureci...yasadiklarin, yitmeyecekler - yasayacaklar.birseyleri yasamissan, gercekten yasamissan, onlari yitiremezsin artik-istesen bile istemesen bile, yasar artik onlar..yasadiklarinsin...yasamin, butun yasadiklarini yitirip, yeniden kazanmanin sureci olacak - hep yeniden yitirip, hep yeniden kazanmanin sureci....
oruç aruoba

Pazartesi, Şubat 16, 2009

düriye bacı :)


beylerbeyinde pazar sabahı




sabahın sütü


“Sabahın sütü taze aydınlık
bunu söylemek istiyorum
yalnızca bunu
bırak üstünden bir gece geçsin yaşananların
dönüp ertesi gün bak
sabahın sütüyle görünenlere
rüya ne kadarını yıkamış
zaman ne kadarını almış içine
tanelenen serinlikte
kazandığın mesafe
hayatın devrettiği ertesi güne”
Murathan Mungan

Cuma, Şubat 13, 2009

bi yanaktan bu yanaktan

ankarada çok eğlendim, herkes tarafından yenilip yutuldum
ama bu yanağımı size ayırdım :)
hadi bana müsadee...

çingçungtong

trenle gidip uçakla döndük
ben treni daha çok sevdim, yan gelip yattım ne güzel
gerçi uçak da fena değildi yanımızda oturan amca bana yol boyunca masal okudu
hiç bir şey anlamadım çünkü amca çinliydi
ama çingçungtong dedikçe kıkırdadım durdum :)

birasscık hamur

siz de birasscık hamur yapmak ister misiniz?

dedemin gemileri

yazılar çok geç geliyor biliyorum
inanın bir an önce büyümek istiyorum
hepimiz annemin eline bakıyoruz bir fırsat bulacak da fotoğrafları anıları yayınlayacak diye
yok yok bir an önce bu işe kendim el atmalıyım :)

çakıl's fun club buluşması

Çakıl's fun club üyeleri yani beni tanımadan sevenler, diyelim
hayranlarım lafı benim yaşım için fazla ukala zira :)
ankaramall'da buluştuk.
Ben önce çok uzak durdum yavaş yavaş (ama çok yavaş alıştım)
akşamın sonuna doğru öyle samimi olduk ki kurabiye kırıntılarımı bile onlarla paylaştım
gülmeyin kurabiyelerim çok kıymetlidir,
gene buluşalım tamam mııı ?

Salı, Şubat 10, 2009

içimden şehirler geçiyor...




sabah uyandığımızda ankaraya varana dek camdan dışarıyı seyrettik, şehirler köyler geçtik, boş istasyonlarda gezinen köpeklere el salladık
şımardık, eğlendik, yolculuğumuz çok keyifli geçti.
Şimdi Ankara'dayız, annem çalışıyor. anneannem dedem ve nunuyla takılıyorum ben de.
sürekli "bu ne" diyorum, her şeyin tek tek adını soruyorum
süper demeyi öğrendim, sağ elimin baş parmağını havaya kaldırıp tek gözümü kırpmaya çalışıp "süp-peeer" diyorum
dün akşam beni internetten takip eden daha önce hiç tanışmadığım hayranlarımla :) buluştum, çakıl's fun club üyeleri :) anlatırım çok zevkliydi.
evin her köşesini didik didik inceliyorum, bir fırsat bulunca hemen merdivenlerden yukarı nunu'nun odasına kaçıyorum, burada kurcalanacak o kadar çok şey var ki, incikler boncuklar, kokoşluk malzemeleri, oyuncaklar tam bir maden :)
arada geceleri ağlıyorum, uykumun içinde "baba gelicek, çakılı öpücek" diyorum, annemin içini burkuyorum
dedeme oyun hamurundan evler iskeleler yaptırıyorum, küçük bir liman şehri kuracağız yakında :)
Henüz Ankara'dayız, bu akşam döneceğiz, diğer Ankara anılarımı dönüşte anlatacağım....

pijama partisinin sonu


annem, doggim, pembe pijamalarımız, uykuuuuu......

yataklı trende ne yapılır?

ağlama krizim bittikten hemen sonra uykuya daldım ...
yataklı tren sahiden çok rahattı, bütün gece mışıl mışıl uyudum
odadaki ışığın açık olmasına annem ve nununun türlü çeşit gürültülerine rağmen huzurlu bir uyku çektim

yolculuklar/ayrılıklar



babamla haydarpaşa garında vedalaştık
önce camdan el sallamak öpücük yollamak oyun gibi geldi çok hoşuma gitti
ama tren hareket edip babamın yürüyerek bize eşlik edebileceği alan bittiğinde, babam gözden kaybolduğunda, önce gözlerimi çizgi film çocukları gibi sulandırarak büyüttüm sonra da koccaman bir çığlık koyverdim, öyle ki epeyce zaman avunmadım :(

Çarşamba, Şubat 04, 2009

yola çıkan kişi


yolunu kendin yürüyebilmek için,
yönünü kendin koymak zorundasın.
yönsüz yol yoktur-
-yol, ancak bir yön ve bir yürümeden oluşur;
yeni bir yol, yeni bir yön demektir.
yürünmemiş yol, yol değildir.
.... oruç aruoba.....
PS: Cumartesi günü Ankara'ya gidiyoruz, Annem, Nunu ve ben yataklı trenle gideceğiz, yani pijama partisi var :)
filmler müzikler hazırlandı, pijamalar ütülendi :) hazır ve nazır bekliyoruz.
Eğer pek nane molla olmazsam, fotoğraf çekilmesine izin verirsem (bu durumum günlük hatta saatlik olarak değişebiliyor, keyif borsasında çok inişler çıkışlar var bugünlerde) sizlere güzel fotoğraflarla anlatırım dönünce.
Ve dönüşümüz uçakla, böyle vvvvvııııjjtt diye uçarak geleceğiz.

Pazartesi, Şubat 02, 2009

boya savaşları :)


annem beni boyadı
ben de annemin yardımıyla nunuyu boyadım
Nunu'ya pala bıyık yaptık çok güzel oldu
ama fotosunu koymamıza izin vermez :)

balık lık lık lık


bu da Büçge'yle tek pozumuz :)
Büçge'cim artık 5 yaşında, mutlu yıllar Büçgeeee...

büçgenin doğumgünü


Cumartesi Büçge'nin doğumgünü'ne gittik,
benim yeni modelim bu, poz ver denildiğinde suratıma bu tuhaf ifadeyi veriyorum :)

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin