Perşembe, Eylül 29, 2011

çakıldan beslenme üzerine karmaşık bir vaaz


Anne; Çakıl'cım ne yediniz bugün öğlen okulda?
Çakıl: Sadece pilav yedim ben, yoğurdumu da bitirmedim
Anne: Ama Çakıl dün konuştuk bunu, önce sebze ya da et yemeğini yiyeceksin sonra pilavını yiyeceksin diye
Çakıl: Pilavı koymuşlardı, sebzeye baktım çok koymuşlardı bana o kadarı çok, yiyemem o kadar hem içinde patlıcan vardı, ben patlıcanı seviyorum bütün sebzeleri seviyorum da yemem. ben pilavımı yedim onu da çok koymuşlardı suyumu da içtim ama ekmek yemedim çünkü pilavla makarna da ekmektir sonra da karnım kocaman şişti ama çok kocaman şişti, canavar gibi oldum. ama canavar diye bi şey yoktur.

Çarşamba, Eylül 28, 2011

bu da bitti



bu tatil de böylece bitti, gitti...

sallanmalı turllamalar


orman perisi





Pazar sabah erkenden kalkıp orman yürüyüşü yaptık
bu sefer ormanların içlerine girip olmayan patikalardan tırmandık
taşıyıcılık burda pek mümkün olmadığından bu gezintimiz daha kısa sürdü.


göl kenarı dinlencesi



yürüyüşün son noktası bu gölün kenarıydı.
onca yürüdükten sonra bu dinlence iyi geldi. 
Aslında fotoğraflara bakarsanız yorulanın taşıyıcılar olduğunu benim hala nasıl cin cin baktığımı görebilirsiniz :) 

sarı çiçek yaylası





Sarıalan'a ilkbaharda giderseniz bu gördüğünüz alanın, dağların eteklerinin tamamının minik sarı yayla çiçekleriyle kaplı olduğunu görürsünüz
Her yer sarı çiçeklerle kaplandığından yaylaya sarıalan demişler. 

atla gel!



taşıyıcı anne / taşıyıcı baba




ama ben o kadar uzun yürüyüş yapamam ki!
bilim dünyası boşuna tartılıp duruyor
ben bu tatilde çözdüm
taşıyıcı anne de taşıyıcı baba da iyi bi şeymiş :)

bulutları solumak




 bol bol yürüyüş yaptık
yaylanın en güzel yani solumaya doymayacağınız havası
ve sessizlik
yürüyüşümüzde bize peynir zeytin ve ekmek :) de eşlik etti.  

sarıalan peynir'i


Sarıalan yaylasında Baysal Otel'de kaldık.
Otelde bizden başka hiç kimse yoktu
izzet hürmet sınırsızdı
ve bi uçtan bi uca koşmak da
odadakilere bağırarak seslenmek de serbestti.
Bu yüzden ben çok rahat ettim, çok eğlendim.
Bu fotoğraflarda gördüğünüz Peynir.
Otelin yıllardır bekçiliğini yapan Şimşek'in yavrusu 
bir de siyah yavrusu var o da Zeytin 
ben üçüne birden Peynir Zeytin Ekmek diyorum :) 

Cuma, Eylül 23, 2011

sen bu yaylaları yaylayamazsın...

haftasonu sarıalan yaylasındaydık
dağlar, yaylalar bizi çekiyor malumunuz...

Perşembe, Eylül 08, 2011

bu kadar işte

bir tatil anıları dizisinin daha sonuna geldik
bu kez arayı çok açmamaya çalışırım
sevgiler

gündüz avı



sadece günbatımında değil
gündüzleri de olta attık :)

tepeköy







burası da Tepeköy,
yine sokaklar, yine güzel eski evler...

terkedilmiş ilkokul

bu okulun artık öğrencisi yok
köylerdeki nüfus azalınca okullar da harabeye dönmüş.

denizler göller



gökçeada'dan söz edip denizleri, gölleri anlatmadan olmaz
su buzzz gibi, pürüzsüz, berrak ve tertemizdi.
bozcada'dan daha sıcaktı
fark mevsimden kaynaklanıyor da olabilir.

zeytinliköy





zeytinliköy eski bir rum köyü
sokaklarını adım adım gezdim, çok keyifliydi.
fotoğraflarda gördüğünüz yakışıklı kovboy; benim kuzenim Ilgaz.

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin