ortaya karışık

sevgili blog dostlarım,

biliyorsunuz ben şimdilik bu blogun yazarı değil konusuyum.

yazarımız şu anda fırk fırk burnunu çekmekte, ateşini düşürmek için kendini rüzgarlara vermekte olduğundan, başı kazan, sesi borazan modunda yaşadığından kalan fotoğrafları buraya böylece serpiştiriyoruz.

her bir fotoğrafın altına öyküsünü yazmak, gündeme değdirmeler yapıp, şiirden edebiyattan dem vurmak, hayatı dileklere umutlara bağlamak, üstüne de gülücük soslamak bu sıralar pek mümkün görünmüyor.

kalın sağlıkla ne diyeyim :)

benim fotoğraflarım

evet, en son benim kendi çektiğim fotoğraflarda kalmıştık.

Bunlar ve bunlara benzer onlarca fotoğraf çektim ...

benim mottom foto :)

öyle çok fotoğraf var ki,
bir kısmını da ben çektim
yarın devam ederiz yayınlamaya :)

bir çiçek

Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde,
Bir yanlışı düzeltircesine açmış;
Gelmiş ta ağzımın kenarında
Konuşur durur.

Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda,
Güverteleri uçtan uca orman;
Aldım çiçeğimi şurama bastım,
Bastım ki yalnızlığımmış.

Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Cemal Süreya

şimdi sen yolun neresindesin?

İnsan kendisinin durağı;

yollara çıktıkça, ya eksilirsin ya çoğalır…

Geride bıraktığın her yol tabelasında,

bir mola verirsin anlamak için:

Şimdi sen yolun neresindesin?

cezmi ersöz

woodyville

haftasonu Akçakese'de (şile-ağva arasında) Woodyville'deydik.

öyle güzel çiçekler vardı ki her tarafta...

günün anlam ve önemi

baştan sona çok keyifliydi.

benim ilk kez bir sınıfım oldu, sırada yerimi aldım, bir bütünün parçası oldum.

hep beraber bayraklarımızı sallarken nasıl keyif aldım anlatamam.

bayramın ne olduğunu şimdi daha iyi anladım...

son dersimiz "bir eser yaratmak"

son dersimiz tuval üzerine pastel boya resim yapmaktı ..

işin aslı şu ki; son ders yağlıboya idi. Herkes çok güzel resimler yaptı.

Hatta sonunda minik bir resim sergisi açıldı, açılış kurdelası bile kesildi.

Yağlıboya bana pek uygun görülmediği için ben yeni bir branş yaratarak yağlıboya tuvali üzerine pastel boya resim yaptım :)

ikinci dersimiz parmak boyası

Sınıfın en küçük öğrencisi olmama rağmen işimi büyük bir ciddiyetle yaptım :)

ilk dersimiz kukla yapımı

Size cuma günü annemin şirketinde 23 Nisan kutlaması yapacağımızdan bahsetmiştim.

Bize çöpadam resim atölyesi rehberlik etti.

İlk dersimiz kukla yapımı ve boyamasıydı.

Önce kartonlardan çıkardığımız kukla parçalarını birbirine takarak kendi kuklamızı yaptık, sonra da bir güzel boyadık.

sevinin küçükler övünün büyükler !

bugün 23 Nisan,

henüz bayramın içeriğinin farkında değilim

kocaman bir tavşan kız beni minik bir tavşan yaptı, çok hoşuma gitti.

Bir de büyük çocukların yaptığı resimleri inceledim, yarın ben de resim yapacağım. Annemin şirketinde çalışanların çocukları için düzenlenen bir 23 Nisan kutlaması var. Ben yarın orada resim yapacağım. Bu resimleri inceledim ki fikir alayım, yarın karşılaştırırsınız artık siz de benim yaptığımla :)

güneşler / gülüşler

güzel, güneşli / gülüşlü bir hafta olsun hepimiz için...

solucan

çok öğretici bir haftasonuydu

anneannem ve babam toprağı havalandırdıkça solucanlar dışarılara çıktılar

ben kımıl kımıl solucanları çok sevdim.

bu fotoğraf en masumu :)

aslında ben onları elime aldım, onlar elimde kıpırdadıkça ben kıkırdadım,

sonra tekrar yuvalarına koydum :)

hiç bi şey yapmaz

Ilgaz Dante'den biraz çekiniyor.

O yüzden ben de yanlarında durdum Ilgaz Dante'yi fırçalarken.

Ama Ilgaz'cım Dante hiç bir şey yapmaz ki, hiç merak etme

bak elimi ağzına sokuyorum bir şey yapmıyoor :)

dante'ciiimmm

Dante'yi kim sevmez :)

ben Dante'yi fırçalayıp temizliyorum, o da uslu uslu bekliyor.

olmaz, olamaz, imkansız

diş doktorum bana dedi ki,

"dişlerini çok güzel fırçalamışsın çakıl aferin ,

amaa öndeki iki fare dişin iç kısımlarında sanki hafif hafiiif hassasiyet başlamış.

Biraz da bu fare dişleri fırçala, unutma"

geçen haftadan beri elimde fırçayla yaşıyorum :)

minik katılım

bu minicik halimle, ilk defa bir blog mimine katılıyorum, öykü ve neslihan'ın başlattıkları atatürk resimleri yayınlama etkinliğine. şimdilik tabi ki annemin yazarlığıyla.

mıncık hamur

bu sabah, pazar kahvaltısı için mıncık hamur hazırladım

tarifi veriyorum, biraz karışık farkındayım;

uzmanlık gerekiyor, zamanla eliniz alışır artık...

un ve su koyuyorsunuz

kıvamı göz kararı

mıncık mıncık yarım saat yoğuruyorsunuz :)

bahçıvan nerdeee?

az daha danteyle birbirimizi kaybediyorduk...

yok yok yağmur ormanları değil

bizim evin bahçesi,

bahçıvan kış boyunca izindeydi de :)

oy li li li mi lii

anne fotooğyafı bıraaak!

benimle ilgilen kafayı çarpıyoduum az daha :)

Salı sallanır

bugün güzel bir gün, eminim
bu sabah fark ettim, çok güzel bir gün çoook :)

çok mu büyümüşüm :)

bugünkü fotoğraflarıma bakan herkes "çakıl çok büyümüşsün" dedi

lütfen bezli popoma bakıp tekrar düşünün, çok mu büyümüşüm?

soğukta dondurma

akşam üzeri hava epey soğudu, adanın rüzgarını da katarsanız resmen üşüdük

ama ben yine de günün muhteşem finalinden vazgeçmedim

I love dondurmaaaa :)