Pazartesi, Mayıs 25, 2009

en güzel şey

bana sorsalar,
"çakıl sence bir köydeki en güzel şey nedir?" diye
cevabım hiç tereddütsüz : YALAK :)
çiçek ve annesinin su içtiği bu minik yalakta oynarken öyle mutlu oldum ki ...

baraj gölü

şimdi köy ekmeklerini lüpletip taze sütü de dikleyince iki seçenek var dediler, ya yatıp uyuyacağız ya da kalkıp gezeceğiz.
biz tabi ki :) gezmeyi seçtik, burası köye 5 dk mesafedeki baraj gölü:

saçlarımda bahar

saçımdaki bu güzel sarı gülü çoook bayıldığım biri taktı, dedem :)

sapla saman :)


saman balyaların üzerine bilhassa oturdum ki, saman nezlem var mı yok mu anlayalım :)

köy hayatı

bu pazar, silivri'ye nida'nın köyüne gittik.
hatırlarsınız ben bu köye iki sene önce minicikken de gitmiştim: tık

size biraz tanıtayım;
şimdı bu gördüğünüz ateşte 3 tane kocaman köy ekmeği ve bızlama (emin değilim) pişti.
Hem de hızlıca pişti, özendirmek gibi olmasın missss gibi lezzetliydi.
Bu fotoğrafta yer alan (ama yüzünü göremediğiniz, site prensibi :) ) ve bizim için onca emek veren nida'nın babaannesi.


ve bu da çiçek :)

çiçek 2 ay önce doğmuş minik bir buzağı, annesinden süt emişini görmelisiniz, benim gibi sütü çoook seven bir arkadaş buldum.

su - sa




ilk uçurtmam


Tarih: 19 Mayıs Salı
Yer: Caddebostan sahili
Konu: Bayram kutlaması

Bu benim ilk uçurtmam, henüz olayın ruhuna kaptırabilmiş değilim.
Ama annem babam ve arkadaşlarının çok eğlendiğini söyleyebilirim :)
birinci saatin sonunda annem uçurtmamı elinden kaçırdı, hep beraber denizde suya batışını seyredip arkasından el salladık :(

tarihte iz bırakmak

bu fotografın burada yer almasının tek nedeni bu sefer uçakta çoook yaramaz olduğumu ilerde benim de okuyup öğrenmemdir.
hiç durmadım, saniye durmadım, kıpırdadım, mızırdadım, tepindim.
iki erkek bir bayan host/hostes vardı.
erkeklerden bir tanesi bana süt verdi, bir de bu mavi gözlü sarışın saçları dik dik olan abi epey "güzel"di.
sonra kız olan bana kurabiye getirdi, "istemem, güzel abi versin" dedim.
yol boyunca "güzel abi" versin "güzel abi gelsin" vs tutturdum.
çöpümü bile başkasına vermedim, bütün uçak bana kahkahalarla güldü.
inerken de "güzel abi sen de gel" diye tutturdum.
yani annemin yünüzü kıpkırmızı yapmamdan mı bahsedeyim, diğer abiyi bu tavrımla depresyona sokmamdan mı bahsedeyim, "güzel abi"nin iyiden iyiye artizleşmesine katkımdan mı bahsedeyim, çoook şımardım çoook...

güneşli günler



geç kalmış ankara anıları

çok geç kalmış bir yazı bu,
kısaca özetleyelim, blog tarihimizde yerini alsın
2 hafta önce ankaradaydık.

ilk fotografta yerdeki minik mor noktaları merak edenler için; anneannemin mor salkımları :)

Pazar, Mayıs 10, 2009

tane tane anlatıyorum :)

iyi ki mutlusun anne :)


bugün anneler günüymüş, ben pek anlamadım
annemin doğum günü sandım
o yüzden anneme "iyi ki doğdun anne" dedim,
-anneler günün kutlu olsun- demeyi öğretmeye çalıştı babam
bu sefer de "iyi ki kutlusun anneee, iyi ki mutlusun annee" dedim :)
buradan yine söylüyorum
iyi ki mutlusun anneeee,
anneanneee, babaaannee, teyzeannne, halaaanne....
sahi mutlusunuz di mi?
ben çok mutluyum çünküü :)))

Cuma, Mayıs 08, 2009

süt keyfi

gözümü açar açmaz, pijamalarımı bile çıkarmadan "süüüt" demeye başlıyorum
genelde kurduğum cümleler;
"choona sana süt versin, baba sana süt versin, süt nerde, nerde süüt, sen süt içersin"
sütümü içerken arada durup;
"bitmedi, süt bitmedi, ascık daha var, bak içinde var" diyerek teyit ediyorum.
ve sütüm bittiğinde o günkü keyfime bağlı olarak;
usulca götürüp mutfak tezgahına koyabiliyorum, biberonu karşımdakinin kafasına atabiliyorum, bunu doldur, sen gene süt içcen diyebiliyorum, bazen ağlayabiliyorum, ya da yarın gene süt içcez diye kendimi telkin ediyorum :)

Çarşamba, Mayıs 06, 2009

üç minik kedicik

bu fotoğraflarda 3 minik kedicik var :)

Cumartesi, Mayıs 02, 2009

iki buçuk

dün baharın gelişiyle birlikte benim ara doğumgünümü de kutladık.
Mumlardan anlayacağınız üzere artık iki buçuk yaşındayım :)
annemin doğum günü pastası olarak hazırladığı beyaz çikolatalı ve ananaslı milföy pastayı afiyetle yedik...
her ne kadar ben "doğum günü pastası" yerine her seferinde "pastanın doğum günü" dediysem de yerken hiç şaşırmadım :)

doggy'm

bu benim doggy'im,
biz beraber uyuyoruz
bazen kafam çok karışıyor, düşünüyorum...
hemen doggy'ime soruyorum, ben kaç yaşındaydım?
sonra beraber sayıp buluyoruz, 2, 10, 8 , 3..

kaan :)


bu Kaan...
house cafe'de tanıştık, motorsikletlilere şimdiden meylim var :)

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin