Pazar, Mayıs 29, 2011

hippie!..

çilekli turta




çilekli turta yaptım ben
çok güzel oldu
pandik pandik her tarafı
biraz yedim
biraz yaptım mis
başından ayrılamadım :)

Cumartesi, Mayıs 28, 2011

fıstıklı çakıl




 küçücük elleriyle fıstık ayıklamaya çalışan başaramadıkça
bozulan çakıl!


lkltkşl

Çarşamba, Mayıs 25, 2011

bir pandanın rengarenk rüyası

bi rüya gördüm dün gece,
rüyamda ben pandaymışım. bi gözüm siyahmış
ama kuyruğum yok
sen anneymişsin ama senin de kuyruğun yokmuş gözün de pembeymiş
sen panda değilmişsin pembe ayıcıkmışsın
benim siyah kulağımı böcek ısırmış
böcek mormuş
sen krem sürmüşsün
krem maviymiş
rüyam bu kadar ...

Pazartesi, Mayıs 16, 2011

fin



bir gezimizin daha sonuna geldik :)

nereye gidiyorsun uzaya mı?

unutulmaz



dönüşte dante'nin çiftliğine uğradık,
bu minik köpekle orda oynaştık biraz
ahhhh dante ...... :(((

don paça dans :)

şımarmanın sonu yok!





somurtkan


nasıl hep yaramazlık yapmadıysam hep gülüp eğlendiğim de doğru değil
arada somurttum, arada küstüm
hatta ağladığım bile oldu :(

hippie girl

sadece çimende koşmak bile başlı başına eğlence bizim için 
bir de sıcağı bahane edip cibildak gezmeye başlamışsak
hele pazardan alınmış taçları takıp 
en yakın arkadaşla fısır fısır sohbet keyfi de eklenmişse 
değmeyin keyfimize... 

kamp ateşi


bir çadır bir hamak
çocuk olunca eğlenmek ne kolay

ders saati

öyle bir anlattım ki hep yaramazlık yaptık sandınız tabi
olur mu hiç?
arada ders bile yaptık :)

hadi bakalım sabah oldu


sabah gözümü açar açmaz gene yaramazlıklara, çeteyle yeni maceralara koşmak için hızlı hızlı hazırlandım

hamakta takla :)

ben şimdiye kadar hamakta hep sallandım,
ancak Gece ve Atlas'tan oluşan bu çete benden önce hamak kullanımı olayını epey geliştirmişler.
ben bir süre onları seyrettim, sonra ben de hemen öğrenip uyguladım
bakınız;


sincapevler - tekirdağ


baharın ilk haftasonunu sincapevlerde karşıladık
tekirdağ sınırında binkılıçla sefaalan arasında bi dolu ahşap evlerden oluşan bir site burası.

gelincik

 eğer yolda yürürken birdenbire bir gelincik görürseniz;
 önce çok sevinir, koklarsınız
sonra gözünüz başka bir şey görmez olur :)))
en azından birisi :)

Cuma, Mayıs 13, 2011

öksürene dondurma, üşüyene buz, yanana biber, ayarsızgiller....

bu akşam canımız hiç eve girmek istemedi.
başbaşa romantik bir akşam geçirelim dedik annemle
önce kanlıcaya gittik, denizin kenarındaki banklarda oturduk sohbet ettik
denizin nasıl kıpır kıpır olduğunu sordum anneme
bir de geçen her geminin adını
bir de sudaki köpükleri neden avucumuzda tutamadığımızı
sonra teknesini kıyıya yanaştıran bir amca geldi yanımıza,
bana ipi uzattı "tut bakalım bağlayacağız artık tekneyi" dedi. "ben tutamam ama çekemem" dedim
annemle tuttuk ipi, meğer balıkçı amcanın başka arkadaşları varmış kıyıda 
onlar da yardım ettiler
balıkçı amca; "düğümler atıldıktan sonra yaklaşır düğümün kulağına sabaha kadar kıpırdama olur mu? deriz, bu işin en önemli kısmı budur bunu sen yap" dedi
ben de düğüme eğilip "düğümcüm, sabaha kadar kıpırdama lütfen" dedim,
böylece en önemli işi ben yapmış oldum. :)
sonra çubuklu'ya gittik annemle, annem bana dondurma söz vermişti.
garson mırın kırın etti, "hanfendi çocuk öksürüyor kek filan versek" dedi.
ben "kek istemem dondurmaaa istiyorum" dedim, annem "söz vermiştim ben getirin lütfen" dedi
garson iyice gıcık oldu ikimize de.
bir de ılık süt istedi annem dondurmanın üstüne içeyim diye, neyseki bu hoşuna gitti garsonun bu sayede kızgınlığı geçmiş olacak ki, gelip fotoğrafımızı çekti :))

yaramazlık serbest!



Çarşamba, Mayıs 11, 2011

bir yunusla bir çakıl bir gün...

 
dün akşam annemle national geographic'in çocuklar için hazırladığı seriden sualtı dünyasını izliyorduk.
belgeselin bir yerinde seslendiren durup diyor ki;
yunuslarla konuşabilseydiniz onlara ne söylemek isterdiniz?
annem de bana sordu
soluksuz ve kesintisiz cevabım şöyle; 
"gel yunus yüzelim, su altında da yüzelim, sonra ben senin göbeğini gıdıklarım sen beni yalama, yalamak sevmem! bi de senle balinanın kalbini yiyelim mi?, böyle çatalla alalım kalbini onu yiyelim ama beraber yiyelim,
istersen sen daha büyük ye ben zaten kalp sevmem!!" 


Salı, Mayıs 10, 2011

off her iş bana bakıyor bu evde!

fotoğraf makinesi kayboldu beri evde bir tatsızlık bir huzursuzluk
babam anneme mızırdanıyor
annem fırsattan istifade yeni makine peşinde
arıyorlar tarıyorlar hiç bir yerden çıkmıyor
her iş bana bakıyor bu evde, her iş ...
neyseki dün akşam rutin her tarafı kurcalayıp altını üstüne getirme yaramazlıklarım sırasında buluverdim makineyi :)

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin